Adalet Çalışanları Neden İntihar Ediyor
Adalet Çalışanları Neden İntihar Ediyor
TÜRK BÜRO-SEN DENİZLİ ŞUBESİNİN İNTİHARLARI İLE İLGİLİ YAZILI BASIN AÇIKLAMASI
14 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Zabıt Katibi kadrosunda çalışan Fatih Ersoy, 21 Kasım 2017 tarihinde Antalya’da Bölge Adliye Mahkemesinde görevli Zabıt Katibi Cevahir Toker, 22 Kasım 2017 tarihinde Tunceli Çemişgezek Adliyesi’nde Mübaşir kadrosunda çalışan Süleyman Aydın ve 4 Mart 2018 tarihinde Tekirdağ Adliyesinde mübaşir kadrosunda çalışan Tolga Tanrıkut yaşamlarına son vermiştir.
Son olarak hayatına son veren Mübaşir Tolga Tanrıkut, intiharından yaklaşık 3 ay önce sosyal medya hesabından “Adliyeciler Ölmesin” adı ile başlatılan kampanyaya katılıp, “Ölen Arkadaşların Neler Çektiğini Biliyorum” yazmış, maalesef daha fazla dayanamayarak kendisi de intihar etmiştir.
Adalet Bakanlığı çalışanlarının son dönemde maalesef intihar vakaları ile gündeme gelmesi, Bakanlıkta yaşanan sorunların giderek arttığını göstermektedir.
İş yükünün ağır olması, personel sayısının azlığı ile ekonomik ve sosyal hakların yetersiz olması çalışanların psikolojisini bozmuştur.
AYRIMCILIK VE YETERSİZ ÜCRETLER ÇALIŞANLARIN PSİKOLOJİSİNİ BOZUYOR
Adalet hizmeti verenler sadece hakim ve savcılardan ibaret değildir. Yazı işleri müdüründen, mübaşirine, zabıt katibinden, emanet memuruna, teknik elemanına kadar 60 bini aşkın adalet çalışanı mesai mefhumu tanımadan hizmet sunmaktadır. Adalet hizmeti sunanlar arasında farklı bir uygulama, adalet hizmetlerinin verimini düşürdüğü gibi çalışma barışını da sekteye uğratmaktadır.
Adalet hizmetlerinin olmazsa olmazları, Adliye çalışanlarını yok farz ederek, sadece hakim ve savcılara yapılan zamlar adı “Adalet Bakanlığı” olan bir kuruma yakışmamaktadır. Ülke insanlarına Adalet hizmeti sunmak için oluşturulan bir kurumun, kendi çalışanları arasında ayrımcılık yapması ve adil uygulamalar yapmaması adalet anlayışına yapılmış olan en büyük darbedir.
Bu ayrımcılık, çalışanların psikolojisini bozmakta, baskıya ve ayrımcılığa daha fazla dayanamayan adalet çalışanları maalesef hayatlarına son vermektedirler.
ADALET BAKANLIĞI ÇALIŞANLAR ARASINDA AYRIMCILIĞI BİTİRMELİDİR
Adalet Bakanlığı, Hakim-Savcı dışındaki adalet personelini üvey evlat yerine koymaktadır. Çalışanları Sendikalarına, siyasi tercihlerine göre ayrımcılığa tabi tutmaktadır. Kendileri gibi düşünmeyen personellere, mobbing yapmakta ve rotasyon adı altında çeşitli sürgün cezaları vermektedir. Adalet Bakanlığı bu ayrımcılığa derhal son vermeli, çalışma barışını sağlamalıdır.
Adalet çalışanlarının ellerinden alınan havuz paraları, keşif paraları ile nöbet ücretlerini iade etmelidir. İş yükünü azaltmak için personel eksikliği gidermelidir. Hakim ve Savcıların iki dudağı arasında sıkışıp kalan Adalet çalışanları bu baskıdan kurtarmalıdır. Adalet Hizmetleri Sınıfı oluşturulmalı, Mübaşirler Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmelidir. Banka promosyonlarında dahi yapılan ücret adaletsizliği bitirilmelidir. Görevde Yükselme Sınavları düzenli hale getirilerek, çalışanların motivasyonu artırılmalıdır. Adalet çalışanları arasında yapılan ayrımcılığa derhal son vermelidir.
ADALET BAKANLIĞI'NI GÖREVE DAVET EDİYORUZ
Türk Büro-Sen olarak, Adalet Bakanlığı’nı uyarıyoruz. Çalışma şartları oldukça ağır ve ücretleri yetersiz olan Adalet çalışanlarının psikolojisi bozulmuştur. Hayat şartları olumsuzluğa sürüklenen adalet çalışanları maalesef hayatlarına son vermeyi tercih etmiştir.
Adalet Bakanlığı vakit geçirmeden bir çalışma yapmalı, adalet çalışanlarının ekonomik sosyal ve özlük haklarında düzenlemeye gitmelidir. Çalışanlar arasında ayrım yapmaya son vermelidir.
ADALET BAKANLIĞI’NI GÖREVE DAVET EDİYOR, İNTİHARLARIN ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUZ.
Türk Büro-Sen olarak, Cevahir Toker, Fatih Ersoy, Süleyman Aydın ve Tolga Tanrıkut’a Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve mesai arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.