9. YILINDA MADENCİLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ

9. YILINDA MADENCİLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ

· Ermenek’te maden ocağında yaşanan su baskını sonrasında18 kömür işçisi canından oldu.

A+A-

Soma’da resmi verilerle 301 madencimizin canından olduğu facianın üzerinden 9 yıl geçti. 13 Mayıs 2014 tarihinde yüzyılın en büyük işçi kıyımı yaşandı Sama’da. Sadece Türkiye tarihinin değil, dünyada son 50 yılın en ölümcül 2. maden kazası olan Soma faciasını unutmayacağız.

· Ermenek’te maden ocağında yaşanan su baskını sonrasında18 kömür işçisi canından oldu.

· Elbistan maden ocağında,

· Şırnak Kemerli ve Dağkonak maden ocaklarında,

· Amasra maden ocağında,

· Zonguldak Gelik’te ruhsatsız maden ocağında,

· Elazığ Alacakaya maden ocağında,

· Bingöl Genç Maden ocağında ve daha birçok maden işletme tesislerinde yüzlerce işçimiz ölmüş ve yaralanmıştır. Bu işletmelerin birçoğunda sigorta ve sendika güvencesi maalesef bulunmamakta, yaşanan facialar bu işçilerin ailelerine de ikinci bir zulüm yaşatmaktadır.

Cinayetten farksız olan ancak AKP ‘li bakanın “kaza” diyerek normalleştirmeye çalıştığı facianın sorumlularından hesap sorulmasını defalarca istedik. 2014 yılında insan yaşamının değersizleştiren anlayışa ve iş cinayetlerine karşı Yatağan’dan başlattığımız Emeğe Saygı Yürüyüşünde de olduğu gibi ülkemizin her kesiminden gösterilen tepkiler AKP iktidarı tarafından çok sert şekilde bastırılmaya çalışıldı. Sorumlular hesap vermek bir yana “ölüm madencinin fıtratında var” diyen dönemin Başbakan’ı tarafından korundu. Bizler biber gazıi plastik mermi ve ters kelepçelerle susturulmaya çalıştığımız Laik Eğitim ve Emeğe Saygı yürüyüşümüzden dolayı yargılandık ve beraat ettik. Ancak bu facialara sessiz kalan, işçi ölümlerini olağanlaştırmak isteyenler toplumun vicdanında yargılanmaya devam ediyorlar. Bu cinayetin sorumluları, hesap vermek bir yana hakkında “taksirle öldürme” suçundan 15 yıl hapis cezası verilen maden patronu tahliye oldu ve 301 maden işçisinin ardından, adalet de insanlık da bir kez daha göçük altında kaldı. İşçinin emeğinin olduğu kadar yaşamının da ucuz olduğu bu ülkede, iş kazalarına bağlı işçi ölümlerinin artması ve Soma’da yaşananlar tesadüf değildir. Güvencesiz ve esnek çalışmayla, taşerona iş gördürmenin adeta genel kural olduğu, işsiz yığınlar yoluyla çalışanların tehdit edildiği, sendikalaşmanın önüne engeller konulduğu bir dönemden geçiyoruz. İşsizlik ve yoksulluk, ekmeğe ihtiyacı olan yurttaşlarımıza iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmadığı ortamlarda, güvencesiz, örgütsüz çalışmayı dayatıyor. Bu durum can kayıplarını da içeren ölümcül kazaları beraberinde getiriyor. Daha fazla kar için işçinin, emekçinin yaşamını hiçe sayan zihniyetin sonucu olarak Türkiye bugün iş cinayetlerinin en fazla olduğu ülkelerden biridir. Tüm iş kollarında özellikle ağır ve tehlikeli işlerde taşeron uygulamasına acilen son verilmelidir. Birleşik Kamu-iş olarak Soma başta olmak üzere tüm iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden kardeşlerimizi saygıyla anıyor, emeğin karşılığını aldığı, ağır çalışma koşulları, işçi kıyımları ve taşeronlaştırmanın son bulduğu hakça bir düzen için alın teri ve özgürlük mücadelesini yükselteceğiz. Bu arada Denizli’de hakkını arayan, grev yapan tüm işçilerimize de başarılar diliyorum, mücadelelerinde yanlarındayız.

Namık Kemal AYDOĞAN

Birleşik Kamu-iş İl Başkanı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.