3 Mayıs niçin Türkçülük günü?

1940’lı yıllardan itibaren Türkiye’de Komünist ideolojiyi benimseyen çok sayıda memurun, devletin en yüksek makamlarına kadar yükselmesi üzerine; H. Nihal ATSIZ, dönemin Başbakanı Ş. SARAÇOĞLU’na iki açık mektup yazar. Sabahattin Ali’yi de açıkça suçlar. Atsız hakkında Ankara’da dava açılır. İlk mahkeme 26 Nisan 1944 günü yapılır. Ancak ATSIZ, İstanbul’dan Ankara Tren İstasyonuna ulaştığında yüzlerce üniversite öğrencisinin sevgi gösterisiyle karşılanır. Mahkeme bu atmosferde başlar. O gün mahkeme karar vermez. Duruşmayı 3 Mayıs 1944 tarihine erteler. 3 Mayıs günü daha kalabalık bir üniversiteli öğrenci grubu yine ATSIZ ile birlikte adliyeye kadar gelir. Mahkeme, davayı 9 Mayısa erteler.

O gün Atsız’a 6 ay hapis cezası verir. Ağır tahrikten 2 ay indirim yapar. 4 aylık hapis cezasını da tecil eder. Ama Atsız serbest bırakılmaz. Asıl tutuklama furyası Cumhurbaşkanı İnönü’nün 19 Mayıs 1944 günü yaptığı bayram konuşmasında verdiği mesajla başlar. Atsız’dan sonra, Üstteğmen Alparslan Türkeş ile birlikte 23 Türkçü daha tutuklanarak İstanbul’a götürülür. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılanırlar. Tabutluklarda maddi ve manevi işkence görürler. Sonunda Askeri Yargıtay tarafından 25 Türkçülük sanığının tamamı beraat ettirilir. Türkçülük de mahkeme kararı ile suç sayılmaktan kurtulmuş olur.

3 Mayıs tarihinin Türkçülük Günü olarak kutlanması daha sonraları Atsız tarafından başlatılır. Zira 3 Mayıs 1944 günü Ankara’da Atsız, çok kalabalık bir Üniversite gençliği tarafından büyük bir coşku ile desteklenmiştir...
3 Mayıs, “Milliyetçiler Günü” de “Piknik Günü” de değildir. 3 Mayıs Türkçüler Günü’dür!..

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Fikret KARATEPE