1 Aralık 2024 Pazar günü saat 10.00-13.00 arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilen olimpiyat, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Sakarya ve Samsun’daki sınav merkezlerinde gerçekleştirildi. Türkiye genelinden 355 öğrenci, felsefi düşüncelerini kaleme almak için yarışmaya katıldı.

Bölgesel Katılım: Ülker Yörükoğlu Bilim ve Sanat Merkezi Ev Sahipliği Yaptı

Afyon, Aydın, Burdur, Eskişehir, Denizli, Muğla ve Uşak’tan öğrencilerin katılım gösterdiği yarışmanın bölgesel organizasyonu, Ülker Yörükoğlu Bilim ve Sanat Merkezi tarafından üstlenildi. Olimpiyat kapsamında öğrencilere farklı filozoflardan alınan üç alıntı sunuldu. Katılımcılardan, bu alıntılardan biri üzerine derin bir felsefi deneme yazmaları istendi.

Türkiye’yi Uluslararası Platformda Temsil Etme Fırsatı

Türkiye Felsefe Olimpiyatı, gençlerin düşünme ve sorgulama yeteneklerini geliştirmekle kalmayıp, uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil etmeleri için bir fırsat sunuyor. Yarışma sonuçlarına göre ilk 10’a giren öğrenciler arasından yabancı dil sınavını başarıyla geçen iki öğrenci, Mayıs 2025’te İtalya’nın Bari kentinde düzenlenecek Uluslararası Felsefe Olimpiyatı’nda Türkiye’yi temsil edecek.

Dr. Yüksel Marım’dan Anlamlı Mesaj

Etkinlik öncesinde bir mesaj yayımlayan Felsefe Olimpiyatları Bölge Başkanı ve ulusal jüri üyesi Dr. Yüksel Marım, genç filozoflara şu sözlerle seslendi: “Felsefe, sorgulayan bir zihnin rehberi, anlam arayışında bir ışık ve bilinmeyeni keşfetme cesaretidir. Sizler, bugün bu yolculukta düşüncelerinizle bir iz bırakıyorsunuz. Düşüncelerinizi özgürce ifade ederken cesur olun, farklı bakış açılarını keşfetmekten çekinmeyin ve kendi sınırlarınızı zorlayın. Felsefe yalnızca doğru cevapları bulmak değil, doğru soruları sormaktır.”

Türkiye Felsefe Olimpiyatı, öğrencilerin derin düşünme becerilerini geliştirerek, onları geleceğin filozofları olarak hazırlama misyonunu sürdürüyor.

Öğrencilere verilen üç alıntı

Öğrencilerin üzerinde çalıştığı üç alıntı ise şöyleydi:

1. "Eğer akıl sırf hayvanlarda içgüdünün gördüğü işe hizmet edecekse, akla sahip olması insanı değerce salt hayvanlığın üstüne hiç mi hiç yükseltmez."

Immanuel Kant, Pratik Aklın Eleştirisi,

çev İoanna Kuçuradi, Ülker Gökberg, Füsun Akatlı,

Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, Ankara 2016, s. 69.

2. "Dünyanın bir geleceği olacaksa şayet, bu el koyup sahiplenenin değil, paylaşmanın geleceği olacaktır. Kısacası, ancak paylaşımın, paylaşılan bir dünyanın var olma şansı olacaktır."

Michael Marder ve Luce Irigaray, "Paylaşma Ekolojisine Doğru",

çev. Erkan Ünal, Cogito, Güz 2016, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, s. 11.

3. "Doğruluk ve kesinliğin ne olduğu, hangi tür bilgilerin ne derece kesin olabileceği türünden sorular, doğrudan bu bilgilerin konu edindiği varolanların varlıksal yapı özellikleriyle ilgilidir. Bu yapı özellikleri, bilgi nesnesinin niteliğini, o da bilginin niteliğini ve kesinliğini belirlemektedir."

Harun Tepe, Varlık ve Bilgi, Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları,

Türk Felsefesi Dizisi 12, Ankara, 2017, s. 31.