Bu bayram; Türk halkının meşru temsilcilerinin oluşturduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürütülen 'Kurtuluş Savaşı'nın haklı sonucudur.

İşgale, köleleştirmeye karşı onurla direnen milletin topyekun desteği ile yürütülen bağımsızlık savaşı,  halifenin başında bulunduğu aciz saltanatın işgalcilerin merhametine sığınma anlayışına karşı savaşmayı seçen Anadolu'nun kararlı mücadelesi ile zafere ulaştı.

Milli mücadelenin zorlu dönemi süreç içinde kendi kurumlarını tesis etti. Mustafa Kemal'in Erzurum'da daha genç bir subayken Denizlili hemşerimiz Mazhar Müfit'e not ettirdiği 'cumhuriyet' inancı zafer sonrası tüm ulusun kalbinde vücut bulmuş, ilanı zaten fiilen yaşanan bir gerçeğin hukuksal bir zorunluluk olarak hayata geçirilmesi olmuştur.

Cumhuriyetin ilanı ile başlayan yönetim değişikliği aynı zamanda devrimler sürecinin de önemli bir mihenk taşıdır.

Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti, halkın çağdaşlaşması, kalkınması için ekonomik, sosyal ve hukuksal atılımları gerçekleştirmiştir. 

Üniter yapının, ulus devlet modelinin tercih edilmesi tarihten alınan acı derslerin, milletçe ödenen ağır bedellerin sonucudur.

Günümüzde bu modelin terk edilmesi fikrini öne sürenler, Yeni Osmanlıcılığın özlemi içinde olanlar, bağımsızlıktan post modern bağımlılığa geçilmesinin hararetli savunucuları Türk Halkı tarafından ibretle izlenmektedir.

Köleleşmenin erdemi olamaz.  Bu tür modern kölelik savunucularına Cumhuriyetin 'fazilet' olduğunu bir kez daha hatırlatırız.

Denizli Barosu olarak 29 Ekim 1923'te karanlığa karşı bir başkaldırı olarak ilan edilen cumhuriyetimizi koruyacağımızı herkesin bilmesini isteriz. 

29 Ekim ulusal onurdur.

29 Ekim sonu olmayan bir başlangıçtır.

Avukat Müjdat İLHAN

Denizli Baro Başkanı