27 EYLÜL AZERBAYCAN ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ

27 EYLÜL AZERBAYCAN ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ

Şiirinde Bahtiyar Vahabzade böyle anlatmıştı vatan sevgisini. Buna benzer bir anlatım da Mithat Cemal Kuntay’dan gelir: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

A+A-

Vatanı sevirem diyen çok olur, 
Demeye ne var ki, dil yorulmasa. 
Vatan da bizim tek (gibi) ölür, yok olur, 
Vatanın yolunda ölen olmasa.

Şiirinde Bahtiyar Vahabzade böyle anlatmıştı vatan sevgisini. Buna benzer bir anlatım da Mithat Cemal Kuntay’dan gelir: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Evet, bizim “vatan toprağı” dediğimiz şey, yazarlarımızın da söylediği gibi uğrunda can verip can alacağımız topraklardır. Uğruna hayatını adadığın topraklar vatandır. Bu sebepten Karabağ toprağı da Azerbaycan’ın her karış toprağı gibi vatandır. İşte 27 Eylül 2020 tarihi de Azerbaycan için Karabağ’ı yeniden vatan yapan şehitleri anma günüdür. Peki, bu sürece nasıl gelindi? Anlatalım.

1980’lerin sonu ve 1990’ların başı, Azerbaycan için tam bir felaket oldu. Elinde avucunda hiçbir şey olmayan, yeni bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’a karşı her türlü araç gereçle donatılmış Rus destekli Ermeni örgütleri, baskı, zulüm ve soykırım yaptılar. Azerbaycan, on binlerce şehit ve gazi verirken, yaklaşık bir milyon kişi de kendi ülkesinde mülteci durumuna düştü. Bu durum, 1994 yılındaki ateşkesten sonra da devam etti. Karabağ’daki bölücülere her türlü yardım ve desteği sağlayan Ermenistan, dünya önünde ikili oyun oynuyordu. Karabağ’da yaşananlarla ilgisinin olmadığını iddia eden Ermenistan, yaşananları Karabağ Ermenilerinin sözde özgürlük mücadelesi olarak sunuyordu. Kendilerini de Karabağ’daki sözde Ermeni “devletinin” sözcüsü olarak gösteriyorlardı.

Müzakereler de bu sıfatla yürütülüyordu. Hazır müzakerelerden söz açılmışken, bu konunun ne kadar trajikomik olduğunu belirtmek isterim. Buna “AGİT Minsk Grubu Meselesi” başlıklı yazımda değindiğim için bu konuya detaylı girmeyeceğim. Sadece İkinci Karabağ Savaşı’na götüren süreci anlamanız açısından o yazıya da göz atmanızı rica ederim.

Her şey, Ermenistan’da Paşinyan’ın iktidarı ele almasıyla değişmeye başladı. Paşinyan’dan önceki Ermeni liderler, Karabağ’a her türlü desteği verseler de işgali sürekli kılmak adına müzakerelere devam ediyorlardı ve açıktan açığa dünya kamuoyu önünde Karabağ’ı Ermenistan’ın bir parçası olarak görme söylemlerinden kaçınıyorlardı. Paşinyan ise tam tersine, iktidara geldiğinden beri müzakere masasını devirip Karabağ’ı açıkça Ermenistan’a bağlayacağını söylüyor ve bu yönde eylemler gerçekleştiriyordu.

Bunun en büyüğü ise 12 Temmuz 2020 tarihinde Ermenistan ordusunun gerçekleştirdiği “Tovuz” saldırısı oldu. “Yeni topraklar için yeni savaş” söylemiyle Paşinyan, Karabağ’dan uzak olan başka bir Azerbaycan şehrine saldırdı. Paşinyan bunu bilerek yaptı, çünkü Azerbaycan için bu şehrin çok büyük stratejik önemi var. Azerbaycan’ın kuzeybatısında yer alan bu şehir, ülkenin hem yol hem de enerji hatları açısından dünyaya açılan kapısıdır. Kısaca, Azerbaycan’ın ekonomik açıdan “şah damarı”dır diyebiliriz. Paşinyan, Tovuz şehrini alarak Azerbaycan’ı Karabağ işgaline razı etmeyi planlamıştı.

Fakat Azerbaycan ordusunun kahramanlıkları sayesinde Ermenistan ordusu geri püskürtüldü ve Paşinyan’ın planı suya düştü. Ne yazık ki, Azerbaycan ordusunun bu müdahalesi şehitsiz olmadı. Çoğu üst rütbeli subaylarla birlikte Tümgeneral Polad Haşimov da şehit oldu. Tümgeneral Polad Haşimov’un şahadet haberi, Azerbaycan kamuoyunda şok etkisi yarattı. Salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen binlerce insan dışarı çıkarak Polad Haşimov’un intikamı ve Karabağ’ın kurtuluşu için eylem yaptı.

Halk iktidara mesajı vermişti. Azerbaycan hükümeti de bu mesajı doğru anlamış olacak ki “Ya Karabağ ya ölüm!” için harekete geçilmişti. Süreci yakından takip edenler bilir, o sıralar Azerbaycan hükümeti, Karabağ’ı kurtarma operasyonlarının başlayacağına dair sinyaller verdi. Nihayet beklenen gün, 27 Eylül 2020 tarihinde gelip çattı. Aynı günün ilk saatlerinde Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın sivil yerleşim bölgelerini ağır silahlarla ateş altına alması, bardağı taşıran son damla oldu. Dünya, Karabağ’ı kurtarma operasyonunu

Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nda yapılan şu açıklamayla öğrendi: “Tüm cephe boyunca birliklerimiz karşı hücum operasyonu başlatmıştır.”

İşte 30 yıldır beklediğimiz açıklama buydu. Azerbaycan Milli Marşı’nda da söylendiği üzere, “Senin için can vermeye cümle hazırız! Senin için kan dökmeye cümle kadiriz!” sözünün gereği olarak Azerbaycan Türkleri, vatan toprakları için şahadete koştular. İşte o evlatların fedakarlıkları sayesinde 44 gün gibi kısa bir süre içerisinde Karabağ toprakları işgalden kurtarıldı. Bu savaşta Azerbaycan, 2.908 evladını şehit verirken, 6.914 kişi de gazi oldu. Azerbaycan, bu evlatlarını unutmayarak, savaşın başladığı tarih olan 27 Eylül’ü Azerbaycan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Karabağ şehitleri için “Anma Günü” olarak ilan etti.

İkinci Karabağ Savaşı’ndan bu yana 4 yıl geçmesine rağmen Azerbaycan, şehitlerini unutmuyor. Her yıl olduğu gibi bu sene de Azerbaycan ve dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Azerbaycan Türkleri, Karabağ şehitleri için anma merasimleri düzenleyecek. Sizlerden ricam, başta İkinci Karabağ Savaşı şehidi amca oğlum Emin Kazımov olmak üzere, tüm Karabağ şehitleri için dua etmenizdir. Allah, vatan toprakları için hayatını ortaya koyan her bir kimseden ebediyen razı olsun. Âmin.

Senan Kazımoğlu / Milli Devlet

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.