Eşinin evlilik yüzüğünü boynundaki kolyesine takan gözü yaşlı Fatma Doğan, savcılığa şikayette bulundu. 

Geçen yıl 31 Mayıs'ta Çivril'de dünya evine giren Fatma Doğan ve İbrahim Doğan'ın mutlu günleri, bir ameliyat sonrası geride kaldı. İbrahim Doğan, burnundan rahat nefes alamadığı gerekçesiyle Çivril Devlet Hastanesi'ne başvurdu. İbrahim Doğan'ın burnunda fazla kıkırdak olduğu ve bunun ameliyatla alınması gerektiği söylendi. Bunun üzerine Doğan, geçen 13 Ocak'ta hastaneye ameliyat için yattı. Ameliyatta kıkırdak doku alınırken, operasyonun ardından Doğan komaya girerek uyanamadı. İbrahim Doğan'ın kalbinin durduğu, yapılan müdahaleyle tekrar çalıştırıldığını ancak bu sırada beynine oksijen gitmediği için komaya girdiği söylendi. Hemen ambulansla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen Doğan'ın üç aydır yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. 

Eşinin doktorların ihmali sonucu komaya girdiğini öne süren Fatma Doğan, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Eşinin ameliyata sağlam girdiğini ancak komada çıktığını söyleyen Doğan, "Şu anda bilinci durumu net değil, bizi tanıyor mu onu bile bilmiyoruz. Küçük tepkiler veriyor ama emin değiliz. Ameliyatın ardından doktor beni çağırdı ve eşimin ameliyatının ardından komplikasyon geliştiğini söyledi. Uyanma sürecinde kalbi durmuş beynine oksijen gitmemiş" dedi. 

Eşinin doktor ihmali nedeniyle bu duruma düştüğünü ileri süren Fatma Doğan, "Eşim şu  anda yatağa bağımlı, midesinden mamayla besleniyor, makinelerle yaşıyor. Uzun bir sürecin sonunda tamamen iyileşeceği söylüyorlar. Ben de bu ihmalin arkasını arayacağım. Yasal süreci başlattım. Elimden geleni yapacağım. Eşimin ameliyatının ardından başında kimse beklemedi mi, hasta bakıcının olduğunu öğrendik, o kalp krizi geçirdiği görmüş ondan sonra müdahale edilmiş" diye konuştu. 

Eşinin evlilik yüzüğünü boynundaki kolyesine takan Fatma Doğan, gözyaşlarını tutamayarak, "Kalbimin acısını anlatamam, yüzüğü gördükçe bu acıyı anlatamam. Bizim için çok zor, biz daha yeni evliyiz, biz birbirimize doyamadık. Benim ve onun hayalleri vardı. Bizi ne hale getirdiler. Üç ayımız hastanede geçti. Sandalyelerde gecelerim geçti" dedi.

'HASTANENİN İHMALİ YOK'

Çivril Devlet Hastanesi'nin de bağlı olduğu Denizli Kamu Hastaneleri Birliği'nin Genel Sekreteri Dr. Berna Öztürk ise olayda ihmalin söz konusu olmadığını söyledi.

Dr. Öztürk, "Herhangi bir ihmal söz konusu değil. Beklenen ya da tahmin edilen bir durum değil. Hastanın yapısal ya da dolaşım bozukluklarından dolayı bu durumun yaşandığı sanılıyor. Hastanenin bir ihmali yoktur" dedi.